Cuma hutbesi konusu ve PDF metni (9 Mayıs 2025) | Bu haftaki cuma hutbesi konusu yayınlandı… Vakıf: Yaratan’a Hürmet, Yaratılana Merhamet

“`html

9 Mayıs 2025 tarihli cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kamuya sunuldu. Müslümanların ibadet günlerinden biri olan Cuma’da okunacak bu hutbenin başlığı “Vakıf: Yaratan’a Saygı, Yaratılana Şefkat” olarak belirlendi. Hutbede, “Tüm hayır kurumları ve eserleri, bağışlayanların emanetleridir. Bu mekanlar, Allah’a tahsis edilmiş ve insanlık için hizmete sunulmuştur. Bu eserlerin kullanım amacının dışına çıkmak, onları ziyan etmek, büyük bir günah ve ağır bir sorumluluktur.” şeklinde önemli vurgular yapıldı. İşte, 9 Mayıs 2025 Cuma hutbesinin tam metni.

VAKIF: YARATAN’A SAYGI, YARATILANA ŞEFKAT

Aziz Müslümanlar!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ve sahabe-i kiram, Medine’ye hicret ettikten kısa bir süre sonra su sıkıntısı çekmeye başladılar. Rûme kuyusu ise bir Yahudi tarafından işletiliyor ve bir damla suyu bile parayla satılıyordu. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s), “Bu kuyuyu alan ve Müslümanların istifadesine sunan kişiye, cennette bundan daha hayırlısını vereceğim.” müjdesinde bulundu. Hz. Osman bu fırsatı değerlendirerek kuyuyu satın alıp halkın hizmetine sundu.

Değerli Kardeşlerim!

Vakıf, yardımlaşma ve dayanışmanın toplumsal bir modelidir. Vakıf; خَيْرُ النَّاسِ اَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ “İnsanların en iyisi, insanlara faydalı olanıdır.” prensibiyle, sahip olduğumuz kaynakları tüm mahlûkatın hizmetine sunmayı amaçlar. Gözümüzle beğendiğimiz, yüreğimizle sevdiğimiz, ellerimizle kıyamadığımız değerleri, beklenti içerisinde olmaksızın Allah yoluna adamak, gerçek manada vakıf olmaktır. Bu, Cenâb-ı Hakk’ın bize bir emanet olarak verdiği malı kalıcı hale getirmek, ahiret için bir azık oluşturmaktır. لَنْ تَنَالُوا الْبِرَّ حَتّٰى تُنْفِقُوا مِمَّا تُحِبُّونَۜ “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıktan sonra gerçek iyiliğe ulaşamazsınız…” ilahi buyruğuna uygun şekilde en değerli olanı infak etmek demektir. Yetime neşe, muhtaçlara destek, mazlumlara umut, hastalara ise teselli olmaktır.

Kıymetli Müslümanlar!

İslam medeniyeti, vakıf anlayışının en güzel örneklerini sunar. Müslüman, bu medeniyeti yaşatan bireydir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde, “İnsanın malı, ölümünden evvel hayır yoluna harcayıp vakfettiği malıdır. Mirasçısına kalan ise ölmeden önce hayra kullanmadığı malıdır.” buyurmuştur. İşte bu anlayış doğrultusunda tarihimiz, camiler, medreseler, hastaneler, aşevleri, kütüphaneler ve benzeri nice hayır işleyen eserler ile doludur. Ulu Allah’ın, “Şüphesiz Allah, müminlerden canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır…” vaadine ulaşmak için milletimiz, din, vatan ve kutsal değerleri uğruna canını feda etmekte, ihtiyaç anında ise tüm mal varlığını Allah rızası için feda etmekten çekinmemiştir.

Değerli Müminler!

Tüm hayır kurumları ve eserleri, bağış yapanların emaneti sayılmaktadır. Allah’a adanmış, insanlığın hizmetine sunulmuş bu mekânların, mevcut amaçlarının dışına çıkarılması ve gelirlerinin kötüye kullanımı, büyük bir günah ve ağır bir sorumluluk yüklemektedir. Bu eserleri kapatmak, sadece bağış sahiplerine değil, onlardan faydalanan tüm insanlara ihanet etmektir. “Vakıf gelirini haksız yere yiyenlerin, dünya ve ahirette mutluluk yüzü görmemesi, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin ve tüm Müslümanların laneti bu kişilerin üstüne olsun.” ifadeleri, vakfiyelerde yer alan önemli bir ilkesel ifadedir.

Vakıflar, Yaratan’a hürmeti ve yaratılanlara şefkati esas alarak kurulmuş kuruluşlardır. Ancak günümüzde bazı vakıf ve dernek adı altında tanınan yapılar, toplumumuzun kıymetli değerlerine; inançlarımıza, ahlaki normlarımıza ve gençlerimizin geleceğine zarar vermektedir. Eğitim, kültür ve sanat adı altında yapılan bazı etkinliklerin, genç zihinleri olumsuz etkilemesini önlemek için gerekli tedbirler alınmalıdır. Zira, İslam dini, hangi isim ve amaçla olursa olsun, Allah’ın emirlerine aykırı bir faaliyet yürütmeyi kabul etmez. Tarihimize, geleneğimize ve manevi değerlerimize aykırı, toplumumuzda barış ve huzuru tehdit eden etkinliklerin gerçekleştirilmemesi gerekir. Aile kurumunu zayıflatan, insanın malına, canına ve onuruna zarar veren çalışmalara müsaade edilemez. Kötülüklerin, ahlaksızlığın ve yanlış düşüncelerin gençlerimiz arasında yaygınlaşmasına asla müsaade edilmemelidir. Hayvan hakları adı altında insan hayatını önemsiz hale getiren yaklaşımlar kabul edilemez.

Aziz Müslümanlar!

Vakıflar, İslam medeniyetinin önemli birer nişanesidir. Hayrın kapıları, şerrin kilitlerini açar. Bize düşen, وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللّٰهِ “Kendiniz için önceden yaptığınız tüm iyilikleri, Allah katında bulursunuz…” ilahi emrine uyarak, hayır kurumlarının kurulmasına, korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına özen göstermektir. Yığıp biriktirdiğimiz şeylerin değil, Allah için yapılan hayırların ahirette karşılığını bulacağını unutmamalıyız.

Bu vesile ile, kazanımlarını Allah rızası için harcayan hayır sahiplerinden ebediyete intikal edenlere rahmet, hayatta kalanlara sağlık ve afiyet diliyorum. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu uyarısıyla sonlandırıyorum: “İnsanoğlu, ‘Malım, malım!’ der durur. Ey insanoğlu! Yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya hayır yapıp ahirete gönderdiğinden başka malın mı var?”

“`

Related Posts

MEB’de üst düzey değişiklik… AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yeni isim

Millî Eğitim Bakanlığı’nda (MEB) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü görevine Doç Dr. Ünal Eryılmaz getirildi.

YÖK’ün “Uluslararası Araştırmacı Programları”nın ikinci başvuruları başladı

YÖK’ün “Uluslararası Araştırmacı Programları”nın ikinci başvuruları başladı

Tamat kimin eseri? Peyami ve Ayşe hangi romanın kahramanı? 2025 AYT sorularının cevabı!

AYT soruları ve cevapları 22 Haziran Pazar günü düzenlenen oturumun tamamlanmasının ardından adaylar tarafından araştırılıyor. Tamat eseri ve Peyami ile Ayşe’nin hangi romanın kahramanları oldukları da araştırılan sorular arasında geliyor. Peki Tamat kimin eseri? Peyami ve Ayşe hangi romanın kahramanı? İşte ayrıntılar…

Bakan Tekin’e bol sıfırlı karnesini veren Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak’tan dikkat çeken çıkış: ‘Eğitim 5-10 yıl içinde tamamen erişilemez hale gelecek’

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e bol sıfırlı karnesini veren Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Eğitim 5-10 yıl içinde tamamen erişilemez hale gelecek” diye konuştu.

Milyonlarca öğrenci karnesini aldı; yaz tatili başladı

Milyonlarca öğrenci karnesini aldı; yaz tatili başladı

Sınav gözetmeni ücretleri ne zaman yatar? 2025 YKS nasıl sınav görevlisi olunur?

Öğretmenler ve akademik personeller sınavlarda çeşitli alanlarda görevler üstleniyor. Gözetmen, bina sorumlusu, bina yöneticisi, salon başkanı gibi görevlendirme yapılıyor. Peki, Sınav gözetmeni ücretleri ne zaman yatar? 2025 YKS nasıl sınav görevlisi olunur?