Netanyahu’nun İran halkına yaptığı çağrıya İran’daki iki Kürt partisinden destek: Rejimi sona erdirelim

İran Kürt Partilerinden İsrail’e Destek Açıklamaları

İsrail’in saldırısına İran’ın yanıt vermesi sonrası iki ülke arasında savaş giderek şiddetini arttırırken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İran halkına yaptığı “Ayaklanın” çağrısına İran’daki iki Kürt partisi destek verdi. İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP), “Rejimi kaldıralım, sona erdirelim” açıklaması yaparken, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) da saldırıların İran yönetiminin temelini sarstığını belirterek, rejimin çöküşünün halk ayaklanması ile mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Netanyahu’nun İran Halkına Yaptığı Çağrıya Destek

İsrail Başbakanı Netanyahu, İran halkına yönelik yaptığı açıklamada, “Bu, ayağa kalkıp sesinizi duyurmanız için bir fırsat. Dün ve daha önce birçok kez söylediğim gibi, İsrail’in mücadelesi İran halkına karşı değil. Mücadelemiz sizi ezen ve yoksullaştıran katil İslam rejimine karşıdır” dedi. Netanyahu’nun açıklamasına İran’da yönetime karşı yıllardır silahlı mücadele veren iki Kürt partisinden destek geldi. İki lideri İran yönetimi tarafından öldürülen İKDP, sosyal medya üzerinden çağrıya destek verdi.Detaylı bilgi

İran Politikalarına Yönelik Eleştiriler

  • “Savaşı kendi topraklarına getirdi”

“İran halkını mantıksız ve düşmanca politikalarını uygulama aracı haline getirmiştir. Mevcut tüm krizler ve ülkedeki felaket durumunun tam sorumluluğunu taşımaktadır. Rejimin hiçbir siyasi ya da toplumsal meşruiyetinin bulunmadığını ve yönetiminin tanınmadığını dünyaya açıkça göstermişlerdir” ifadesine yer verilen açıklamaya, şöyle devam edildi.

“Saldırgan doğası, kasıtlı kriz provokasyonları ve bölgesel ile küresel güvenliği sistematik olarak istikrarsızlaştırması nedeniyle İran rejimi artık savaşı kendi topraklarına getirmiş bulunuyor. Bu terör rejimi ne uluslararası anlaşmalara uymaya ne de diğer devletlerin egemenliğine ya da İran vatandaşlarının yaşamlarına saygı göstermeye isteklidir. Rejim, İran halkını mantıksız ve düşmanca politikalarını uygulama aracı haline getirmiştir. Mevcut tüm krizler ve ülkedeki felaket durumunun tam sorumluluğunu taşımaktadır. İran rejimi ne İran vatandaşlarının ne de ülkenin çıkarlarına hizmet eden, sadece yönetici elitin iktidarını korumaya yarayan bir savaş sürdürmektedir.

Kırk yılı aşkın süredir rejim, İran halkının tüm kaynak ve zenginliklerini ideolojik hedefleri uğruna harcayarak toplumu bir krizden diğerine sürüklemiştir. İslam Cumhuriyeti altındaki kırk yılı aşkın süre boyunca İran’ın vatandaşları seçim boykotları, grevler ve protestolar dahil çeşitli yollarla rejime karşıt duruşlarını sürekli olarak sergilemişlerdir. Özellikle ‘Jin, Jiyan, Azadî’ (Kadın, Yaşam, Özgürlük) gibi hareketlere katılım göstermişlerdir.

“47 yıllık diktatörlük”

Rejimin hiçbir siyasi ya da toplumsal meşruiyetinin bulunmadığını ve yönetiminin tanınmadığını dünyaya açıkça göstermişlerdir. İslam Cumhuriyeti altındaki kırk yedi yıllık baskı ve diktatörlük ülkeye terörden, muhalif liderlerin suikastından, yaygın insan ve sivil haklar ihlallerinden, ekonomik ve çevresel yıkımdan, sayısız siyasi, toplumsal ve insani krizlerden başka bir şey getirmemiştir.

İran’ın Politikaları

PAK açıklamasında ise İsrail’in İran’a yönelik saldırıları desteklenerek rejimin çöküşünün halk ayaklanmasına bağlı olduğu belirtildi. Saldırıların İran rejiminin temelini sarstığını ve rejimin çöküşünün halk ayaklanmasıyla mümkün olabileceğini savunulan açıklamada, “İran’ın nükleer ve füze silahı üretme çabaları, bölgesel güvenliğe tehdit oluşturması ve terör örgütlerini desteklemesi nedeniyle bu savaşın sorumluluğu tamamen Tahran’a aittir” denildi.

İran yönetimini halkı yoksulluğa sürüklemekle suçlayan PAK, “Kamu kaynakları askeri ve terör projelerine aktarıldı, dış savaşlarda başarısız kalındı, baskıcı yapı korunmaya çalışıldı” ifadelerine yer verdi. İsrail’in gerçekleştirdiği saldırıların İran’ın askeri ve güvenlik kapasitesini ortadan kaldırma sürecinin bir parçası olduğunu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu, rejimin temellerini sarsan önemli bir adımdır. Rejimin son bulması halkların genel ayaklanmasına bağlıdır ve bu ayaklanmanın, 46 yıllık suç ve yağma düzenini sona erdireceğine inanıyoruz.”

Related Posts

65 yıl sonra Türkiye’ye döndü: Marcus Aurelius’un heykeli ziyarete açıldı

65 yıl sonra Türkiye’ye iade ediken Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un bronz heykeli, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açıldı.

Ümit Özdağ: Bu çocuklar ne evcilik oynarken, ne saklambaçta koşarken öldü…

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ çocuk işçi ölümlerine dikkat çekti.

Nemrut Krater Gölü: Doğa Tutkunlarının Uğrak Yeri

Tatvan’daki Nemrut Krater Gölü, serin havası ve doğal güzellikleri ile yazın ilgi çekiyor.

Hakkari’de AKP’li isme 2 gün 2 gece aşiret düğünü! Gelin takıları taşımakta zorlandı

Hakkari’de iki gün süren görkemli düğünde AKP Gençlik Kolları İl Başkanı Yusuf Rüzgar Özdemir ile Jirki aşiretinden Melike Kaylı dünyaevine girdi. Binlerce kişinin katıldığı düğünde geline yüklü miktarda takı takıldı.

DEM Parti’den ‘Terörsüz Türkiye’ eleştiri: ‘Şiddetle karşı çıkıyoruz’

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ adını verdiği yeni süreçte, kullanılan isme karşı olduklarını, “Terör ve güvenlikçi politikalar üzerinden ifadelendirmek yerine gerçekten barışı, demokratik toplumu esas alan bir nitelendirmenin daha doğru olacağını” söyledi.

İstanbul’da trafik yoğunluğu yaz tatili dinlemedi

Haftanın ilk iş gününde İstanbul’da trafik yoğunluğu yeniden gündeme geldi. Okulların kapanması ve yaz tatilinin başlamasına rağmen kent trafiğindeki yoğunluk dikkat çekti.